Anayasa Mahkemesi̇: Parmak İzi̇yle Mesai̇ Taki̇bi̇ Hukuka Aykırıdır
Anayasa Mahkemesi, iş yerlerinde mesai takibi için kullanılan parmak izi sistemini kişisel veriler hukukuna aykırı buldu.
Yazar: Av. Gökçe Ayteş, Stj. Av. İpek Açıkgöz
Tarih: 25.04.2022
Anayasa Mahkemesi, 19 Nisan 2022 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 10 Mart 2022 tarih ve 2018/11988 başvuru numaralı kararı ile bir belediyede mesai takibi için kullanılan parmak izi sistemini, Anayasa’nın 20. maddesi ile düzenlenen kişisel verilerin korunmasını isteme hakkı bakımından Anayasa’ya aykırı buldu.
BAŞVURUYA KONU İHLAL
Başvurucu, çalıştığı belediyede 2016 yılında parmak izi ile mesai takibi uygulaması ile parmak izinin kaydedilmesine rıza göstermediğini yazılı olarak bildirmiş ve uygulamanın sona erdirilmesini talep etmiştir. Uygulamanın durdurulmaması üzerine başvurucu, idari işlemin iptaline ilişkin dava açmıştır. Belediye, bahsi geçen sistemin çalışanların mesai saatlerini kontrol etmek amacıyla kurulduğunu ve kamu hizmetinin devamına katkıda bulunacağı dair bir savunma yapmıştır. Birinci derece mahkemesi, uygulamanın devamı için bir kanuni dayanak bulunmaması sebebiyle başvurucuyu haklı bulmuş ancak Belediye, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Bölge İdare Mahkemesi, başvurunun kabulüne ve davalı idarenin güncel teknolojik yolları kullanarak Kanun’dan doğan mesai takip yükümlülüğü yerine getirdiğini; dolayısıyla uygulamanın hukuka uygun olduğuna kanaat getirerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar vermiştir. Bunun üzerine başvurucu, konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşımıştır.
BİREYSEL BAŞVURU SÜRECİ
Başvuru üzerine Anayasa Mahkemesi, genel ilkelerin olaya uygulanmasını değerlendirirken 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun (“KVKK”) 6. maddesi kapsamında parmak izi verisinin biyometrik veri olduğunu ancak ilgili kişinin açık rızasını almak kaydıyla veya KVKK md. 6/3’te sayılan hallerde istisnai hallerde işlenebileceğini ifade etmiştir.
Değerlendirmede, gerek 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda gerekse de 5393 sayılı Belediye Kanunu’nda mesai takibinin biyometrik veri işlenmek suretiyle yapılabileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığını; dolayısıyla kanunilik şartının sağlanmadığını vurgulanmıştır.
Sonuç olarak, başvurucunun biyometrik verilerinin işlenmesi için açık rızasının bulunmaması sebebiyle Anayasa Mahkemesi tarafından başvurucunun Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkı kapsamındaki kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir.
SONUÇ:
Parmak izi KVKK 6. madde uyarınca biyometrik veri olup özel nitelikli kişisel veri olarak değerlendirilmektedir. Özel nitelikli kişisel veriler, yalnızca ilgilisinin açık rızası ile veya kanunda açıkça düzenlenmiş olmak kaydı ile işlenebilir. Bu kapsamda Anayasa Mahkemesi, mesai takibi için biyometrik verilerin işlenmesinin ve kullanılmasının anılan kanunlarda açıkça öngörülmemesi nedeniyle başvuruya konu müdahalenin kanunilik şartını sağlamadığı sonucuna varmıştır.
Sonuç olarak, veri sorumlularının mesai takibinde parmak izi verisini işlemekten kaçınmaları, biyometrik veri işlenmeyen kart okuma gibi yöntemler kullanmaları önerilmektedir.
Yukarıdaki metin bilgilendirme amaçlı olup, hukuki tavsiye niteliğinde değildir.